Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli ve Önerilerimiz
- 8 Mayıs 2024 Çarşamba
- Bu yazı 49021 kez okundu
Millî Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) on yıldan beri planlanan en kapsamlı müfredat çalışması tamamlandı.
Yeni müfredatta yüzde 35'lik bir “Seyreltme” yapılarak ders içerikleri sadeleştirildi. Yani, ders sürelerinde bir değişiklik olmayacak ancak dersler sadeleşecek.
Bir hafta boyunca askıda kalacak yeni müfredatın tüm teknik detayları Mayıs ayı içerisinde yapılacak bir lansman toplantısıyla kamuoyuna tanıtılacak.
Bakanlığın konu ile ilgili çalışmalarını daha yakından görmek, incelemek, görüş ve önerilerinizi bildirmek için şu adresten ulaşabilirsiniz: https://gorusoneri.meb.gov.tr/
Bu konu 22 yıllık bir iktidarın, iktidar olma kudret ve yeteneğinin en somut göstergelerinden biri olarak kabul edilebilir.
Kitaplarda yapılan çalışmaları yakından incelemeye çalışırken meselenin kolay olmadığını kendi adıma teslim edeyim ve işi en zor bakanlıklardan birinin, belki de en önemlisinin MEB olduğunu itiraf etmiş olayım.
Aslında bu çalışmaların tarihi on bir yıl kadar öncelerine dayanıyor.
On bir yıl içinde uzun görüş alışverişleri ve toplantılar yapılmış.
Münhasıran bir yıl içerisinde yirmiden fazla çalıştay düzenleniyor.
Binden fazla öğretmen ve akademisyenle toplantılar yapılıyor.
260 akademisyen, 700'ün üzerinde öğretmen ise bu çalışmalara sürekli katılmış.
Sonunda her bir ders için oluşturulan ekiplerle yüzlerce toplantı yapılıyor.
Çocukların yaşlarına göre akademik yetkinliklerinin üstünde olup zorlanacakları bilgiler de müfredattan çıkarılıyor.
Bu şekilde öğrencilerin sadece bilgi ve becerilerle değil; aynı zamanda kişisel değerler, insan ilişkileri, sağlık, sanat, kültür ve toplumsal sorumluluk gibi farklı alanlarda da gelişmeleri amaçlanıyor.
Yeni müfredatta bu yönde dersler de olacak.
Bu anlamda:
-Bilgi okuryazarlığı,
-Dijital okuryazarlık,
-Finansal okuryazarlık,
-Görsel okuryazarlık,
-Kültür okuryazarlığı,
-Vatandaşlık okuryazarlığı,
-Veri okuryazarlığı,
-Sürdürülebilirlik okuryazarlığı,
-Ve sanat okuryazarlığı
olmak üzere dokuz okuryazarlık türü belirlendi.
Yeni müfredat ile ilk kez yeni bir öğrenci profili tanımı da yapıldı.
Buna göre, müfredatın hedeflediği öğrenci, "yetkin ve erdemli insan" olarak tanımlandı. Yetkin ve erdemli insanı önceleyen öğrenci profili, yeni müfredatta ana merkeze alındı.
Sadece akademik başarılara odaklanmanın doğru olmadığı, her bir öğrencinin kendine özgü potansiyeli olduğu tespitine öncelik verildi. Yeni müfredatta ayrıca ilk kez "Erdem-değer-eylem modeli" de yer aldı. Tasarlanan bu modelde "adalet", "saygı" ve "sorumluluk" üst değerler olarak ele alındı.
Yeni müfredat taslağında ilkokul ve ortaokullarda Türkçe, liselerde ise Türk dili ve edebiyatı derslerinde dinleme, konuşma, yazma ve anlama olmak üzere dört dil becerisini temele alan köklü değişiklikler yapıldı.
Matematik derslerinde neredeyse tüm sınıflarda konular sadeleşti. Bazı dersler bir üst sınıfa kaydırıldı. Yeni müfredatta yer verilen 5 matematik alan becerisi, matematiksel muhakeme, matematiksel problem çözme, matematiksel temsil, veri ile çalışma ve veriye dayalı karar verme, matematiksel araç ve teknoloji ile çalışma olarak belirlendi. Matematiğin ezberden uzak, gündelik hayatla iç içe bir ders olarak işlenmesi hedeflendi.
Görüş ve Önerilerimiz:
Açıkçası on bir madde halinde, birçok eğitimci ve tecrübeli akademisyen dostumuzla görüşerek oluşturmaya çalıştığımız aşağıdaki görüşlerimizin değerlendirileceğini, geleceğimiz adına Sayın Bakan Yusuf Tekin ve ilgililerden beklemek sanırım hakkımızdır.
1- Bu çalışmada emeği geçen bakan, akademisyen, öğretim elemanı ve eğitim emekçilerini tebrik ediyorum.
2- Sözü edilen dokuz okuryazarlık içinde ‘Kültür Okuryazarlığı’ ve “Sanat Okuryazarlığı’ zikredilmesi son derece yerinde bir karardır. Ancak birinci sınıftan on ikinci sınıfa kadar tüm eğitim süresince okullarımıza haftalık Türkçe dersleri saatleri kadar Kültür dersi konulmalıdır.
Uzun yıllardır yetişen Batı özentili insan tipi yerine, yüzyıllarca Batı’ya örneklik ve öncülük yapmış olan bir “yerli insan modeli” için kültürel değerlerimizi önemseyen nesiller yetişmesine zemin hazırlayan bir anlayış benimsenmelidir.
3- Bu çağın insan üzerindeki en önemli etkilerinden biri de ‘sorumluluk alma yaşının giderek yükselmesidir.’ Bu sebeple öğretmen yetiştiren okulların süreleri iki yıl daha uzatılarak altı yıla çıkarılmalı, mezun olan öğretmene bir Doğu bir de Batı dili öğretilmelidir. Ayrıca, eğitim ve öğretim konularında yüksek lisans mecburiyeti getirilmelidir.
4- Ana sınıfları dahil beş yıllık ilk eğitim süresince öğretmenlerin büyük bir kısmı kadınlardan oluşmalıdır.
5- Eğitim ve öğretim camiasının tamamı bir yıl içinde sadece bir ay süreyle tatil yapmalı, Türkiye’de yaşanan iklim farklılıkları dikkate alınarak tatil yapılacak ay bölgelere göre belirlenmeli ve derslerin önemli bir kısmı doğal ortamlarda yapılmalıdır.
Bunun için hemen hemen bütün belediyelerin yaptırdığı piknik alanları, altyapı bakımından biraz daha geliştirilerek kullanılabilir.
6- Okullarımızdaki sınıflar karma olduğu için öğretmen-öğrenci ve öğrenci-öğrenci mahremiyeti cinsiyet eğitim ve öğretimini engellemektedir. Bu çerçevede özellikle anneliğin, babalığın sorumlulukları çocuklarımıza yeterli şekilde anlatılıp, öğretilememektedir. Bunun sonucu olarak sosyal hayatımızda son derece büyük problemler olmakta, boşanmalar artmakta; şiddet, hatta cinayetler giderek daha sık görülmektedir.
Bunların önüne geçilmesi için hususiyle son sekiz yılda kızlar ve erkekler ayrı sınıflarda, kendi hemcinsindeki öğretmenler tarafından öğretilip eğitilmelidir.
7- Öğretmen maaşları yüksek olmalı, herhangi bir kimse ‘bir yüksek okul bitirmek için’ bu okullara girememeli, öğretmenlik mesleğini bilerek, isteyerek, severek yapmalı ve bu okullara, toplumun bütün meslek gruplarını öğretmenin yetiştirdiği dikkate alınarak en yüksek puanlarla girebilmelidirler. Öğretmen yetiştiren okullar yüksek okullar arasında en itibarlısı haline getirilmelidir. Dikkatle bakıldığında ne yazık ki bugün bunun tam tersini görmekteyiz, dolayısıyla ilmi ve ahlaki erozyonu önleyemiyoruz. Hepimiz toplumdaki bu bozulma ve yozlaşmadan ciddi şekilde etkileniyoruz.
8- Yapılan değişikliklere yakından bakılınca, bunlar, eğitimde önemli mesafe almış birçok ülkenin eğitim-öğretim yapısı dikkate alınmış ve bu konular alanında yetkin akademisyen ve bürokratlar tarafından ele alınarak sonuçlandırılmış.
Ne var ki, bunları okullarımızda uygulayacak öğretmenler sadece birkaç aylık “iç hizmet eğitimi” yaparak öğrencilere ders verecekler.
O sebeple bu yol ve yöntem yanlıştır.
Yukarıda sözünü ettiğimiz gibi derhal öğretmen yetiştiren okullarda köklü değişimler yapılmalıdır.
Eğer bu köklü değişim yapılmazsa birçok konuda olduğu gibi bu konuda da yıllarca yapılan emekler boşa gidecektir.
Uygulamayı yapacak öğretmeni yetkin, kararlı, donanımlı, bilgili, faziletli ve erdemli kişiler olarak yetiştirmek milletimizin bütün fertlerini de olumlu etkileyecektir.
9- Nurettin Topçu’nun üzerinde haklı olarak durduğu “İrade Eğitimi” bu çağın giderek yaygınlaşan yıkıcı cereyanları karşısında insanımızı adeta çelik iradeli olarak yetiştirmemizin gerekliliğini ortaya koymaktadır. Bu sebeple öğretmen yetiştiren okullarda irade eğitimine önem verilmelidir.
Bu çerçevede okullarımızda kültür ve sanat eğitiminin önemini bir kez daha vurgulamış olalım.
10- Programda yapılan değişiklikleri asla küçümsemiyorum, tersine, çok önemli bir adım olarak düşünüyorum.
Fakat daha önce de yazmıştım, Türkiye'nin bazı konularda tam bir devrime ihtiyacı var.
Bunların ilki de “Eğitim ve Öğretimde Devrimdir.”
Okullarda çoğu öğretmenin sadece gözetim yaptığını hepimiz biliyoruz, buna rağmen binlerce öğretmen atama bekliyor.
Öğretmen yetiştirmenin kıstası, yepyeni bir medeniyet inşasını gerçekleştirecek insan modeli olmalıdır. Umarım ve dilerim ki, çok iyi niyetli, gayretli ve tecrübeli olan bakanımız Yusuf Tekin Bey bu devrimin temel taşlarını döşüyor olsun.
11- Son yıllarda oldukça olumlu bir gelişme olarak okullarımızda “Okuma Dersleri” yapılmaktadır. Ancak bu, bazı öğretmenlerin inisiyatifine göre değişime uğramaktadır. Okuma dersleri bütün ilk ve orta öğrenimde uygulanmalı ve psikologların çok faydalı gördüğü şekilde okumalar sınıflarda sesli olarak uygulatılmalı. Ayrıca dil zenginliğimizin vurgulanması, üslubun önemi, kültürel değerlerimizin ve Ali Kuşçu gibi Müslüman ilim öncülerimizin hayatları, ilmi çalışmaları bu okumalarda ortaya konmalıdır.
“Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” üzerinde emeği olanları yeniden tebrik ediyorum.
“Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı” (PISA) dikkate alınarak ve söz konusu edilerek yapılan bu çalışma her şeye rağmen çok önemli bir adımdır.
Bu adımı önemsiyorum, bir şartla ki: Öğretmenleri iç hizmete alarak bu meselenin çözüleceğini beklemek, çalışmaların zayi edilmesi anlamına gelmektedir. İç hizmet eğitimi yapılmalı ancak, hiç vakit kaybetmeden öğretmen yetiştiren okullar yukarıda sözünü ettiğimiz çerçevede yeniden dizayn edilmelidir.
Ferman Karaçam
YouTube: www.youtube.com/c/FermanKaraçam
İnstagram: www.instagram.com/fermankaracam
Facebook: www.fb.com/karacamferman
Twitter: www.twitter.com/fermankaracam
Web Sitesi: www.fermankaracam.com
E-Mail: fermankaracam@gmail.com
- Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli ve Önerilerimiz - 8 Mayıs 2024 Çarşamba
- Hak,Hukuk,Adalet ama Yoldaşlar Hariç - 23 Nisan 2024 Salı
- Gazze’ye de Bayram Geldi mi? - 10 Nisan 2024 Çarşamba
- Kazım Kurt’un Tutarsızlıklıkları - 29 Mart 2024 Cuma
- Ayşe hanıma sorulacak sorular listesi - 28 Mart 2024 Perşembe
- Bu mantık Yetim hakkı yemekse siz onu Ahmet Ataç’ a sorun - 19 Mart 2024 Salı
- Kazım Kurt’a Hodri Meydan Eski defterleri açmaya davet ediyorum !! - 10 Mart 2024 Pazar
- Kazım Kurt’tan Emek ve 71 Evler sakinlerine büyük ayıp! - 3 Mart 2024 Pazar
- Seçim Bahane, Reklam Şahane - 24 Şubat 2024 Cumartesi
- Ayşe Hanım Şehri Ranta Teslim etmeyecekmiş (!) - 18 Şubat 2024 Pazar
- Ak Parti Odunpazarı Belediye Başkan Adayı Özkan Alp “Belediyecilik Gönül İşi” - 8 Şubat 2024 Perşembe
- Eskişehir’deki CHP’li Belediye Başkan Adayları DEM Parti’nin desteğini sonuna kadar hak ediyorlar - 4 Şubat 2024 Pazar
- Siz mi Özgür ve Bağımsızsınız ? - 11 Ocak 2024 Perşembe
- Bir gazetecinin dünyaya barış veya savaşı getirebilir - 9 Aralık 2023 Cumartesi
- Ajda Pekkan ve Eskişehir - 31 Ekim 2023 Salı
- Utanacaklar mı dersiniz? - 27 Temmuz 2023 Perşembe
- Eskişehir’de Hangi Belediye Hangi Medya kuruluşlarını Fonluyor ! - 25 Temmuz 2023 Salı
- SAADET’LİLERE AÇIK MEKTUBUMDUR.. - 11 Mart 2023 Cumartesi
- BİR FESTİVAL VE 2 EYLÜL SENDROMU - 7 Eylül 2022 Çarşamba
- Eskişehir Valiliği gençliğe hizmet ediyor ama ne anlarsınız! - 12 Mayıs 2022 Perşembe
- Denetlenemeyen Belediyeler ve yansız, tarafsız, BRAVDA - 21 Nisan 2022 Perşembe
- Eskişehir’in tramvay ihalesi ve ilginç tesadüfler... - 18 Nisan 2022 Pazartesi
- “CHP iktidara gelse bile muhalefet yapar” sözünü doğru çıkartan haller bunlar! - 21 Haziran 2021 Pazartesi
- Anlatmaya gerek yok, işte Odunpazarı Belediyesi - 9 Nisan 2021 Cuma
- KENDİMİZİ Mİ KANDIRIYORUZ! - 5 Nisan 2021 Pazartesi
- BELKİ BİR GÜN KABUĞUNU KIRAR BU KENT! - 9 Mart 2021 Salı
- VASIFSIZ ŞEHİR ESKİŞEHİR! - 19 Ocak 2021 Salı
- Hem suçlu hem güçlü: Kızına sağlık raporu vermedi diye doktorlara tekme tokat saldırdı - 9 Ağustos 2020 Pazar
- Belediyelerde görevli 2 kardeşle ilgili yeni iddialar da yenilir yutulur gibi değil! - 21 Mayıs 2020 Perşembe
- RAPOR DEĞİL MAKALE - 17 Nisan 2019 Çarşamba
- YALANDAN KİM ÖLMÜŞ - 24 Mart 2019 Pazar
- HDP’DEN UTANIYOR MUSUNUZ - 20 Mart 2019 Çarşamba
- ’Beka’yı Google’da değil o şehidin gözlerinde ara’ - 8 Mart 2019 Cuma
- Bi tarihte “AKP iktidarının projesini” alkışlarken biz! - 15 Kasım 2018 Perşembe
- Kur balon, rakamlar gerçek! - 14 Ağustos 2018 Salı
- 10 milyon kesseniz ne olur! - 30 Ağustos 2017 Çarşamba
- YABANCILIK ÇEKMİYORDUR - 8 Ağustos 2017 Salı
- Seni çok seviyorum Eskişehir - 31 Temmuz 2017 Pazartesi
- Darbenin siyasi ayağı yürüyor! Enkazın altında Kılıçdaroğlu kalır.. - 6 Temmuz 2017 Perşembe
- Anılarımdan… - 12 Haziran 2017 Pazartesi
- Büyükşehir işkencehânesi - 8 Mayıs 2017 Pazartesi
- Yediler Parkı’na kat çıkmak! - 28 Nisan 2017 Cuma
- Alpay’a vurmadan önce… - 29 Ocak 2017 Pazar
- Fikirci Bey: EY CHP SEÇMENİ GEÇTİ O DEVİRLER - 25 Ocak 2017 Çarşamba
- Belediyeyi hesap uzmanı yönetiyor ama balık istifi tramvay zarar ediyor! - 19 Haziran 2016 Pazar
- EN SEVİLEN ÖĞRETMEN HZ. MUHAMMED (S.A.V.) - 24 Kasım 2015 Salı
- Erdoğan hem Türkiye’de hem de dünyada satranç oynuyor! - 18 Ekim 2015 Pazar
- Eskişehir’in en büyük sorunu Büyükşehir yönetimi! - 24 Temmuz 2015 Cuma
- Ahmet Ataç coşmuş bir kere! - 24 Haziran 2015 Çarşamba
- Esogü yeni bir doğuma gebe - 7 Mayıs 2015 Perşembe
- Ekmek gibi bir kutsalı bu işe karıştırmayacaktınız - 2 Nisan 2015 Perşembe
- Bu şehirde hiçbirimiz güvende değiliz artık! - 21 Mart 2015 Cumartesi
- Ak Parti’nin Aday Adayları Ne Yapmaya Çalışıyor? - 15 Mart 2015 Pazar
- Fikirci Bey: BİR ŞEFİN OĞLU, ZOR ŞEFİN OĞLU - 15 Ocak 2015 Perşembe
- Eskişehirli çile çekerken halkçı(!) belediye başkanları nerede? - 1 Ocak 2015 Perşembe
- Eskişehir batarken keman çalanlar - 5 Aralık 2014 Cuma
- Belediye asfalt parası için her an kapınızı çalabilir! - 26 Ağustos 2014 Salı
- Cezalarla övünüyoruz… - 14 Mayıs 2014 Çarşamba
- Esrarengiz sıkıntı - 23 Nisan 2014 Çarşamba
- Erdoğan’ın hezimeti, muhalefetin zaferi!.. - 2 Nisan 2014 Çarşamba
- PROJELERİMİ AÇIKLIYORUM, ÇALARLARSA ÇALSINLAR - 29 Mart 2014 Cumartesi
- İftirayı Basıp Dağıtmış - 1 Mart 2014 Cumartesi
- Seçmen ‘Önce Eskişehir’ derse - 23 Şubat 2014 Pazar
- Büyükerşen’in hırçınlığı... - 23 Ocak 2014 Perşembe
- Yolsuzluk iddiaları Kılıçdaroğlu ve Eskişehir - 29 Aralık 2013 Pazar
- HAK ETTİN BUNU ERDOĞAN - 19 Aralık 2013 Perşembe
- Eskişehir’i Allah Korudu - 10 Aralık 2013 Salı
- Orhan Hoca üzülmüş müdür? - 1 Aralık 2013 Pazar
- GURUR VEREN ŞEHİR? - 28 Kasım 2013 Perşembe
- Eskişehir’in trafik sorununda suçlu bulundu: TCDD - 16 Kasım 2013 Cumartesi
- Ne gereği vardı AK Parti? - 1 Kasım 2013 Cuma
- PRINCE OF ESKİŞEHİR - 16 Ekim 2013 Çarşamba
- Ey halkım, bu CHP’ye oy vermeye devam edecek misin? - 5 Ekim 2013 Cumartesi
- Eskişehir yaşanabilir bir şehir mi gerçekten? - 25 Eylül 2013 Çarşamba
- Hangi sağcı CHP’ye oy verecekmiş şaşarım - 18 Temmuz 2013 Perşembe
- Gerçekten kaygılanın artık.. - 1 Temmuz 2013 Pazartesi
- Orantısız reklam gücü - 22 Haziran 2013 Cumartesi
- Gezi Parkı olaylarının zamanlamasına dikkat! - 4 Haziran 2013 Salı
- Fikircibey yazdı:Toplumsal muhalefet - 3 Haziran 2013 Pazartesi
- Siyasi Oda Başkanları - 15 Mayıs 2013 Çarşamba
- ÇAĞDAŞ ESKİŞEHİR RÜYASI - 7 Nisan 2013 Pazar
- Oldu paşam!.. - 19 Ocak 2013 Cumartesi
- Ulusalcıların da bölücülerin de hedefleri bir! - 31 Ekim 2012 Çarşamba
- Büyükerşen neden toptancı AVM yatırımcısını da alnından öpmüyor? - 13 Ekim 2012 Cumartesi
- ESKİŞEHİR’E YAZIK EDİLİYOR.. - 26 Eylül 2012 Çarşamba
- Büyükerşencilik - 12 Eylül 2012 Çarşamba
- RAMAZAN TAKVAYI ÖĞRENME AYIDIR - 23 Temmuz 2012 Pazartesi
- Oktay Kuban, naylon fatura davasını sonuçlandırıp gitmiş! - 19 Haziran 2012 Salı
- Büyükerşen havanda su dövüyor! - 18 Nisan 2012 Çarşamba
- MUHAMMEDİ AHLAK - 8 Nisan 2012 Pazar
- Eskişehir/heykelşehir - 11 Mart 2012 Pazar
- Eskişehir’de öğrenci olmak! - 6 Şubat 2012 Pazartesi
- Tramvay “ulaşım aracı” değil de “fondöten” sanki… - 2 Kasım 2011 Çarşamba
- Korktukları bir şey mi var? - 9 Eylül 2011 Cuma
- İşte "sır" gibi gizlenen proje - 2 Ağustos 2011 Salı
- Yasal olarak imkânsız da bence bisiklet yasaklanmalı! - 29 Haziran 2011 Çarşamba
- Beş maddede seçim analizi - 13 Haziran 2011 Pazartesi
- Bir CHP iktidarı olunca ne olur? - 27 Mayıs 2011 Cuma
- Bu nasıl bir hesaptır? - 22 Nisan 2011 Cuma
- Bisiklet kullanımı için “laf değil iş” üretin… - 16 Nisan 2011 Cumartesi
- "İmara kapalı arsayı neden, nasıl ve kimden aldınız?.." - 7 Nisan 2011 Perşembe
- PKK kitap yazsın, DHKP-C broşür bastırsın!... - 30 Mart 2011 Çarşamba
- "Hoca"dan yeni öğrencilerine ilk ders... - 4 Mart 2011 Cuma
- Buna "dik duruş" değil "mızırdanma" denir... - 10 Şubat 2011 Perşembe
- Baro için utanç kaynağı... - 27 Ocak 2011 Perşembe
- "Dev proje" ve akıl almaz engellemeler... - 12 Ocak 2011 Çarşamba
- Eskişehirliler dehşet içinde!.. - 6 Ocak 2011 Perşembe
- Eskişehir’de gerçekten "Kral Çıplak" demek gerekiyor... - 28 Aralık 2010 Salı
- Omlet Partisi - 12 Aralık 2010 Pazar
- "Sarısungur’dan bana ne" demek o kadar kolay değil... - 12 Kasım 2010 Cuma
- Bu kadar da pişkinlik olmaz ki... - 10 Kasım 2010 Çarşamba
- Askeriye yeni çaycılar mı arıyor? - 27 Ekim 2010 Çarşamba
- Sarısungur’da "İkinci perde" - 22 Ekim 2010 Cuma
- Sarısungur "farklı ve özel" bir köy... Yapılanlar "farklı ve özel" işler... - 20 Ekim 2010 Çarşamba
- Ah Türkiye’m, vah Türkiye’m! - 12 Ekim 2010 Salı
- Termal ayıbımız - 6 Ekim 2010 Çarşamba
- "Korsan gemisi" de iyi para eder... - 27 Eylül 2010 Pazartesi
- ESKİ Genel Müdürü Taşeronluk Yaptı mı? - 24 Eylül 2010 Cuma
- "ESKİ böyle yapacaksa hiç yapmasın daha iyi" - 13 Ağustos 2010 Cuma
- Sfenks’in sorusu, Heron’un gözleri... - 9 Ağustos 2010 Pazartesi
- Sanki, “yangından mal kaçırılıyor” - 31 Temmuz 2010 Cumartesi
- Çok şükür ki Yenigün gibi bir gazete var! - 27 Temmuz 2010 Salı
- Bir yaşam (!) uğruna yok edilen yaşamlar... - 26 Temmuz 2010 Pazartesi
- "Fabrikalar Bölgesi"nde sıkıntı ne, yaratıcısı kim? - 21 Temmuz 2010 Çarşamba
- “BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ÇALIŞIYOR…!” - 15 Temmuz 2010 Perşembe
- Büyükşehir Belediyesi ve ESKİ nereye "borç para" verdi? - 12 Temmuz 2010 Pazartesi
- Dert yanılacak bir şey yok... Hesabı verilecek çok şey var... - 2 Temmuz 2010 Cuma
- Murat Keskin haklı çıktı: Harbiden çakma plajmış! - 30 Haziran 2010 Çarşamba
- Yağmur boya ve cilaları siliyor - 27 Haziran 2010 Pazar
- Teröristleri ‘çoban’ zannedersen!... - 24 Haziran 2010 Perşembe
- Terör, Bahçeli ve Kılıçdaroğlu! - 23 Haziran 2010 Çarşamba
- "Zamlara alışılır" diye boşuna bekliyorlar... - 22 Haziran 2010 Salı