10 Kasım yas ve ağlama günü değil, Atatürk’ün mücadele azmiyle, bizlere yüklediği sorumlulukları ve gösterdiği hedefleri asla unutulmama günüdür.

10 KASIM ‘da sirenler Mustafa Kemal’in ölümsüzlüğü için çalar. Ancak bu sirenler aynı zamanda bizi uyarmak, onun ilke inkilaplarına daha fazla sahip çıkmamız içinde çalıyor.

Türkiye Cumhuriyeti’ni değiştirip, yaşayan, nefes alan ve saygı duyulan bir ülke haline getirmenin yanında, tüm dünyaya da örnek oluşturan Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün adını ağzımıza alıyorsak hakkını verelim.

Yalan ve yapmacık sözlerle O’nu anmak ya da 364 gün uyuyup 1 gün ağlamak yerine, onun Devrimlerine sözde değil  özde sahip  çıkarak Anıtkabir’de O’nun karşısına alnımızın akıyla çıkmayı hak edelim.

Ancak bu şekilde Ulu Önderin kutsal emanetini gelecek çağlara ve nesillere ulaştırabiliriz.

Ne mutlu O’nun yolundan yürüyene, Ne mutlu O’nun davasına baş koyanlara, NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!

Atatürk’ü, rahmet ve şükranla anıyor, aziz hatırası önünde saygıyla eğiliyorum.

SAYGILARIMLA Necmi GÜNAY

necmigunay@hotmail.com