8 Ağustos 2025 Cuma
Adalet de “Eşkıya Yılanoğlu”na Kaldı — Sahte Diploma Sahnesinde Tersyüz Olmuş Semboller

Adalet de “Eşkıya Yılanoğlu”na Kaldı — Sahte Diploma Sahnesinde Tersyüz Olmuş Semboller

Özgür TIKIZ
Özgür TIKIZ

Adalet de “Eşkıya Yılanoğlu”na Kaldı — Sahte Diploma Sahnesinde Tersyüz Olmuş Semboller

Son günlerde Türkiye'nin gündeminden eksilmeyen sahte diploma skandalı, bir anlamda gerçek ve hak edenlerin yerine sahte yollarla üniversite kapısını aralamış kişilerin “adaleti savunur” hale gelmesine yol açıyor. İnsan ister istemez Kemal Sunal’ın “Deli Deli Kulakları Küpeli” filmindeki o unutulmaz repliği hatırlıyor:

“Adalet de eşkıya Yılanoğlu’na kaldı.”

Şimdi bu gerçeğe dönerken, sahte yollarla diploma sahibi olanların aynı zamanda diploması sahte olanları eleştirme pozisyonuna getirilmiş olması gerçekten trajikomik bir ironi yaratıyor.

Sahte Diploma Skandalı: Sistemin Derinleri

Ankara merkezli soruşturma, kamu kurumlarının elektronik sistemlerine sızılarak sahte diplomalar ve belgeler üretilen bir çeteyi ortaya çıkardı. 35 kişilik suç ağının yöntemleri çarpıcı: e-imza sağlayıcı firmalar üzerinden sahte elektronik imzalar üretildi, 14 farklı üniversite, Göç İdaresi, BTK, Milli Eğitim Bakanlığı gibi kritik kurumlara giriş yapıldı, sürücü belgeleri ve akademik diplomalar haksız şekilde düzenlendi ve on binlerce lira haksız kazanc elde edildi.

Davanın boyutu da giderek büyüyor: 65 kişiye daha dava açıldı. Bu kişiler için 5 ila 50 yıl arasında hapis cezası talep ediliyor.

İmamoğlu ve “Helal Diplomam” Savunması

İstanbul Üniversitesi, Ekrem İmamoğlu dahil olmak üzere toplamda 28 kişinin diplomalarını “yokluk” ve “açık hata” gerekçesiyle iptal etti. Bunlar arasında not ortalaması yetersizliği veya tanınmayan yatay geçiş gibi sebepler yer aldı.

Savcılık da İmamoğlu hakkında "resmi belgede sahtecilik" suçlamasıyla soruşturma başlattı ve 8 yıl 9 aya kadar hapis cezası talep edildi.

Diploması iptal edilen 28 kişi arasında, sahte yollarla diploma almış diğer adaylar da yer alıyor. Ve bu kişiler şimdi “helal diplomam” diyerek İmamoğlu’na destek çıkıyor.

Adalet mi, Eşkıya mı?

Bu tablo, Sunal’ın repliğiyle mükemmel örtüşüyor. Sistemin çökertildiği, sahteciliğin gün yüzüne çıktığı bu ortamda; diploması iptal edilen “eşkıyalar”, “adil yargı” kavramını savunur pozisyona yerleştiriliyor. Sanki adalet, kendini savunan bu figürlerin elinde yeniden şekilleniyor.

Oysa gerçek adalet; diploması sahte olanlarla değil, hakkıyla ve çaba ile akademik mertebeye ulaşmış olanlarla buluşmalı. Ama görünüşe göre bugünlerde adalet—trajikomik bir biçimde—eşkıya Yılanoğlu’na emanet edilmiş durumda.

Sonuç – İroni Kahramanı: “Eşkıya Yılanoğlu”

Belki de bugünkü sahte diploma skandalının sembolü, Sunal’ın o unutulmaz repliğiyle hayat buluyor: “Adalet de eşkıya Yılanoğlu’na kaldı.”
Sahte diploma verenler şimdi “adalet” dağıtıyor. Oysa bu zamanlarda herkesi gerçek adalet ve liyakat peşinde sesini yükseltmeye davet edecek kadar çarpıcı bir metafor olabilir bu film repliği.

Sahte Diplomayı Kim Eleştiriyor?

Türkiye son günlerde sahte diploma skandalıyla çalkalanıyor. 1.200’den fazla sahte diplomanın tespit edilmesi, Adalet Bakanlığı’nın aylar süren gizli bir soruşturmasının sonucu ortaya çıktı. Sahte belgelerle sağlık gibi hayati alanlarda istihdam edilen kişilerin varlığı, toplumun vicdanını derinden sarstı. Ancak bu tartışmaların en ironik yanı, sahte diploma üzerinden yapılan eleştirilerin bir kısmının bizzat geçmişinde "hileli eğitim süreci" bulunan isimlerden geliyor olması. Bunların başında da Eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu var.

Ekrem İmamoğlu’nun diploması sahte değil belki, ama o diplomayı nasıl aldığı yıllardır tartışma konusu. İmamoğlu'nun, ÖSYM kayıtlarında yer almayan bir girişle üniversiteye yerleştiği, daha sonra bu durumun mahkeme kararıyla da tescillendiği biliniyor. Yargı kararı neticesinde diploması iptal edildi. Üstelik yalnız da değildi. Aynı dönemde benzer yöntemlerle üniversiteye girdiği tespit edilen bazı isimlerin de diplomaları iptal edilmişti. Bunlardan biri, iş insanı Ali Canip Olgunlu’ydu. Yine benzer bir durumda, dönemin bazı siyasi figürlerinin çocuklarının da aynı “arka kapıdan” okullara alındığı iddia edilmişti.

İşte şimdi, sahte belgelerle eğitim hakkını gasp edenlerin deşifre edilmesinden rahatsız olanların başında, kamuoyunda “sahte yoldan gerçek diploma alan” olarak anılan Ekrem İmamoğlu geliyor. Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Yavuz hırsız ev sahibini bastırır” ifadesiyle süreci eleştirmeye kalkıştı. Bu durum, birçok yurttaşın haklı olarak şu soruyu sormasına neden oldu: Gerçekten mi?

Bu noktada akıllara 1990 yapımı unutulmaz Kemal Sunal filmi “Deli Deli Kulakları Küpeli” geliyor. Filmde, kar nedeniyle yolları kapanan bir kasabada, kasabalılara zulmeden esnafı koruyan bir eşkıya vardır: Yılanoğlu. Ne zaman biri hakkını arasa, Yılanoğlu devreye girer, sözde adalet dağıtır. Filmde geçen o unutulmaz replik, “Adalet de eşkıya Yılanoğlu’na kaldı,” aslında bugün yaşanan çelişkinin özeti gibi. Sahte yollarla hak kazanıp şimdi haklılık dersi vermeye çalışanlara karşı duyulan infiali tarif etmek için daha uygun bir örnek zor bulunur.

Sahte diplomaların peşine düşen Adalet Bakanlığı, bir yıl boyunca gizlilikle yürüttüğü soruşturma sayesinde bu kişileri tespit etti. Sağlık, mühendislik ve daha pek çok hayati alanda görev yapan yüzlerce kişinin belgelerinin geçersiz olduğu ortaya çıktı. Bu durum toplumun adalet duygusunu zedelese de, asıl zedelenme, geçmişinde benzer yollarla bir yere gelenlerin şimdi bu sürece karşı ses yükseltmesiyle yaşanıyor.

Velhasıl, yaşananlar sadece bir eğitim sahteciliği meselesi değil; aynı zamanda bir ahlak ve samimiyet testi. Ve maalesef ki bu testten bazıları sınıfta kalmaya devam ediyor.

Sahte Yolun Getirdiği Yanlış Diplomalar

Ancak İmamoğlu'nun diploması farkında olunmasa da eskilere uzanan bir yola dayanıyor. 1990’da KKTC'deki Girne Amerikan Üniversitesi’nden İstanbul Üniversitesi'ne yatay geçiş yaparken geçerliği sonradan tartışmalı hâle gelen bir sistem üzerinden geldiği açıklandı. Daha önce bu geçişin yasal olduğu savunulurken, YÖK raporu ve soruşturma süreci farklı bir tablo ortaya koydu. 

Savcılık, İmamoğlu'na yönelik "resmi belgede sahtecilik" suçlamasıyla yeni bir dava daha açtı. Bu dosyada 8 yıl 9 aya kadar hapis istemi ve ek yargı süreci söz konusu. 

Mizansen, Adalet ve Sembolizmin Buluştuğu Yer

İmamoğlu’nun sosyal medyada kullandığı "Yavuz hırsız ev sahibini bastırır" söylemi tam da bu durumu özetliyor: “Helal diplomam”ı korumaya çalışan dublörler, asıl sahteciliğin merkeziyle meşgul.

Oysa adalet tesis eden kurumların — Adalet Bakanlığı dahil — bu skandalı bir yıl boyunca sessizce, gizlilik içinde ortaya çıkarması da dikkat çekici. Aynı adalet sisteminin, bu sefer “benim diplomasım değil” derken oyun planına hizmet etmesi, siyasi mizansenin gücünü gözler önüne seriyor. 



YORUM YAZ
Bu habere yorumlar
Yazarın Diğer YAZILARI
eskişehir güvenlik kamerası

Eskişehir Öğrenci Apartları, Yurtları

Öğrenci apart ve yurtlarının listesi, harita konumları, fotoğraf ve detay bilgileri, fiyatları

Eskişehir Günlük Kiralık Ev

Espark Karşısı Günlük Kiralık Ev

Eskişehir Ücretsiz Seri İlanlar

Eskişehir İş İlanları, Bilgisayar ve Parçaları, Bisiklet/Motosiklet, Bitki-çiçek / Süs-ev Bitkileri, Cep Telefonu, Ders-Eğitim Verenler / Almak İsteyenler, Diğer İlanlar, Ev Arkadaşı, Ev Eşyası, Evcil Hayvanlar, Kitap, Müzik Aletleri, Spor Malzemeleri, İş Arayanlar, İşçi-Eleman Arayanlar