Yaşadığımız çağa bakılırsa artık cephe savaşlarının bittiğini dijital ve siber savaşların olduğunu görmekteyiz.

Sosyal medya algılarını da yabana atmamak lazımdır…

Bir sosyal medya sürümü yakın tarihte gizlilik politikasını değiştirdi. Tüm yazışmalara ve kişisel verilere erişim sağlanabileceğini açıklayınca toplum olarak tedirginlik o bölgeden bir kaçış ve tepki oluştu…

Yerli ve milli olan uygulamalar tercih edildi. Güvenlik noktasında batı kaynaklı sosyal ağlara değil yerli ve milli olan yönelmeler gerçekleştirildi…

Hatırlarsanız 3 Kasım 2020 Amerika seçimlerinde ABD Başkanı Trump’ın twitt atması dahi engellenebilmişti…

Böylelikle ABD seçimlerine de demokrasiyi getirdiler.

Amerika merkezli sosyal medya devleri seçimin rengini seyrini değiştirmede rol oynadılar…

Geçmişte bizdeki medyanın bir manşet atarak hükümeti yıktıkları gibi…

Dünya da her şey algıyla yönetilir bir duruma geldi. Bizimde acilen yerli ve milli sosyal medya ağımızı kurup “güven fakat denetle” politikasıyla tekelleştirmeden hızla yaygınlaşmasının önem arz ettiğini düşünüyorum.

Çünkü yarın vakit geç kalabilir bizim önümüzde çok önemli 2023 seçimleri var…

Haricî ve dâhili muhalefetin Türkiye’nin terakkî edişinden ve Sayın Erdoğan’dan rahatsızlıklarını her fırsatta dile getirmelerini hepimiz bilmekteyiz…

Bunlar boş durmayacaklar yarın aynı müdahaleyi Sayın Erdoğan’ın sosyal medyasına yapmayacaklarının garantisini kimse veremez…

Hiçbir mesajınızı halka ulaştıramazsanız o vakit işiniz zor demektir.

Mâ’mâfih hali hazırda yalan ve çamur siyasetine girildiğini hepimiz gayet iyi biliyoruz…

Malum cenâhlar tarafından yeter ki hükûmet düşsün de Türkiye elden gitsin bir önemi yok politikası yıllardır güdülmüyor mu?

Bunu da yapacaklardır unutmayın. Şimdi bile siz eğer hükümet yanlısı muhalefet karşıtı bir paylaşım yaptığınızda ya sosyal ağlar tarfından engelleniyorsunuz ya da ihtar geliyor…

Demem odur ki küresel şer odakları birleşmiş Dünya beşten büyük olduğuna inanan ve uyanan tüm ülkelere farklı yaptırımların hazırlığı projeleri tek tek incelenip faliyete geçirmek için zaman ve zemin hazırlığı yapılmaktadır…

Bizde de ara ara deniyorlar Devlet Başkanımızın yetkisini kullanarak atadığı Boğaziçi Üniversitesi Dekanı Melih BULU’ yu güya protesto ettiklerini söyleyerek sokak hareketi 1980 li yıllara çevirmeyi denediler tutmadı.

Ne oldu bir Anadolu evladı dekan olmasın mı?

Hep mi batıya yakın birileri yönetici olsun! Rahatsızlıkları şudur; bahaneye bakar mısınız neymiş bir ilçenin kuruculuğunda bulunmuş.

Bir dönem Ak Partide vekil A. Adayı olmuş bunlar olamaz mı… Sormak lazım bu insanların anayasal hakkı değil midir?

Nerede kaldı sizin özgürlük ve demokrasi söylemleriniz.

Demek ki sizlerin bu söylemleri koskoca bir yalandan ibaret.

Siz kendi zihin dünyanızdaki fikirlerinizdeki akademisyenlerle yol yürürken hükümet karşıtı bildirilere imzalar atılırken sorun yok. Lâkin hükümetle aynı görüşü paylaşan bir akademisyen olunca, hayır efendim olmaz yaptırtmayız doğru değil vs vs…

Her şeyden önce dürüst ilkeli siyaset yapmak lazım... Benden olunca sorun yok; senden olunca marjinal grupları sokağa dökerim söylemleriyle yola çıkmak kimseye fayda getirmez…

Velhâsılıkelâm günümüzde sosyal medya algı artık çok etkili…

Ülkemize sahip çıkmak gençliği müsbet yönetmek yerli ve milli sosyal medya ağlarının hızlı bir şekilde yaygınlaşmasının ve geliştirilmesinin desteklenmesi elzemdir.

Aksi takdirde batı sosyal ağları kendi elinde tutuyor. Böyle de giderse her işi ciddi manada karıştıracaktır…

Burada bize düşen vazife; her alanda yerli ve milli olanı tercih etmektir… Vesselâm.