İşverenler Dikkat: Klima Bakımı Sadece Konfor Değil, Yasal Bir Zorunluluk!
Yaz aylarının gelmesiyle artan klima kullanımına dikkat çeken Üsküdar Üniversitesi İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) Bölüm Başkan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Sertaç Temur, klima bakımının sadece bir konfor meselesi olmadığını, aynı zamanda ciddi sağlık riskleri ve yasal sorumluluklar içeren kritik bir konu olduğunu vurguladı.
Dr. Öğr. Üyesi Sertaç Temur, işyeri ortamında bulunan havalandırma ve klima sistemlerinin periyodik kontrolünün yönetmelikle düzenlendiğini belirtti. Temur, "Filtre temizliği genellikle ayda bir, sistemin genel bakımı ise yılda en az bir kez yapılmalıdır. Ancak ortamın özelliklerine göre bu sürelerin kısaltılması gerekebilir" dedi.
Klima Bakımı: Bir Sağlık ve Güvenlik Konusu
Kapalı alanlarda klima kullanımının artmasıyla birlikte, klima sistemlerinin bakım ve temizliğinin yalnızca cihazların verimli çalışması için değil, aynı zamanda kapalı ortamlarda bulunan bireylerin sağlığının korunması için de kritik bir ihtiyaç olduğunun altını çizen Dr. Öğr. Üyesi Temur, özellikle işyerlerinde kullanılan klima sistemlerinin periyodik bakımının, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamında işverenin sorumlulukları arasında yer aldığını ifade etti.
Yasal Zorunluluk ve Periyodik Bakım Süreçleri
İşyeri ortamında bulunan havalandırma ve klima sistemlerinin periyodik kontrolünün, İş Ekipmanlarının Kullanımında Sağlık ve Güvenlik Şartları Yönetmeliği kapsamında düzenlendiğini aktaran Temur, filtre temizliğinin ayda bir, genel bakımın ise yılda en az bir kez yapılması gerektiğini, ancak ortam özelliklerine göre bu sürelerin kısalabileceğini yineledi.
İSG mevzuatına göre işverenlerin, çalışanların sağlığını tehdit edebilecek tüm riskleri önlemekle yükümlü olduğunu belirten Dr. Öğr. Üyesi Temur, bu kapsamda işyerlerinde kullanılan klima ve havalandırma sistemlerinin düzenli kontrol ve bakımının yasal bir sorumluluk olduğunu kaydetti.
Temur, "6331 sayılı Kanun ve İş Ekipmanlarının Kullanımında Sağlık ve Güvenlik Şartları Yönetmeliği uyarınca bu sistemlerin, konusunda yetkin kişilerce periyodik olarak denetlenmesi, yapılan işlemlerin belgelenerek kayıt altına alınması gerekir. Ayrıca özellikle çalışan yoğunluğu yüksek kapalı ortamlarda karbondioksit (CO₂), partikül madde (PM), nem oranı ve sıcaklık gibi hava kalitesi parametrelerinin düzenli aralıklarla ölçülmesi, ortamın solunabilirlik açısından güvenliğini değerlendirmek açısından önemlidir" dedi. Bu ölçümlerin iş hijyeni laboratuvarları veya işveren yetkilendirilmiş kişilerce gerçekleştirilmesi gerektiğini belirtti.
Klima sistemlerinden kaynaklı mikrobiyolojik, kimyasal veya alerjen risklerin işyerinin genel risk değerlendirmesine entegre edilmesi gerektiğini vurgulayan Temur, bakım sürecinde görevli personelin maruz kalabileceği tehlikelere karşı alınacak önlemlerin açıkça tanımlanması gerektiğini, bu süreçlerin ihmalinin yalnızca teknik bir eksiklik değil, aynı zamanda çalışan sağlığını riske atan ciddi bir hukuki sorumluluk olduğunu ekledi.
Kirli Filtrelerin Tetikleyebileceği Sağlık Sorunları ve Bakım Sırasında Çalışan Güvenliği
Temizlenmemiş filtrelerin zamanla toz, bakteri, mantar, virüs ve polen gibi zararlı partikülleri biriktirdiğini ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Temur, "Bu birikim, solunum yolu rahatsızlıklarını tetikleyebilir ve çalışanlarda baş ağrısı, halsizlik, göz yanması gibi belirtilere yol açabilir. Özellikle Lejyonella bakterisi gibi patojenler, uygun şekilde bakımı yapılmayan klima sistemleri üzerinden bulaşabilir" uyarısında bulundu.
Klima temizliği yapan çalışanların, temizlik sırasında ortaya çıkabilecek biyolojik ve kimyasal risklere karşı korunması gerektiğini de vurgulayan Temur, bu süreçte kişisel koruyucu donanımların (FFP2 veya FFP3 düzeyinde solunum maskesi, kimyasala dayanıklı nitril eldiven, gözlük veya yüz siperliği ile antistatik özellikli tulum ya da tek kullanımlık iş elbisesi) kullanımının zorunlu olduğunu belirtti.
Temizlik maddelerinin içeriğinde yer alan güçlü kimyasalların, cilt ve solunum yolu üzerinden emilerek çalışan sağlığını tehdit edebileceğini söyleyen Temur, bu nedenle yalnızca uygun kişisel koruyucuların değil, aynı zamanda iyi havalandırılmış alanlarda çalışma düzeninin sağlanması gerektiğini ifade etti.
Bakımsız Klimaların İş Verimine Etkisi ve Araç Klimaları İçin Önemli Uyarı
Bakımı yapılmamış klimaların, yaz aylarında ortam sıcaklığını yeterince düşüremeyeceğini belirten Temur, bu durumun çalışanların termal konforunu olumsuz etkileyerek dikkat dağınıklığına, performans düşüşüne ve sıcak stresine yol açabileceğini kaydetti. İşyeri ortam koşullarının uygunluğunun, çalışan verimliliği ve iş kazalarının önlenmesi açısından doğrudan ilişkili olduğunu vurguladı.
Klima sistemlerinin düzenli bakım ve kontrollerinin yalnızca cihaz sağlığı için değil, çalışanların soluduğu havanın kalitesi ve genel iş sağlığı açısından da vazgeçilmez olduğunu belirten Dr. Öğr. Üyesi Temur, son olarak araçlarda kullanılan klimaların bakımlarının da yapılması gerektiğini ifade etti. Temur, "Sıcak havalarda arabaya bindikten sonra klimalar hemen çalıştırılmamalıdır. Çünkü klimaların içerisinde biriken kimyasallar sıcak havayla karıştığında zehirli gaz yayma ihtimali yüksektir. Bu nedenle araçlara binildiğinde klima çalıştırılmadan önce kısa bir süre camları açarak iç ortamı havalandırmak gerekmektedir" şeklinde sözlerini tamamladı.
Gönderen: journal