Lenfomada Erken Tanı Hayati Önem Taşıyor
Hematoloji Uzmanı ve Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastaneleri Kemik İliği Nakli Direktörü Prof. Dr. Elif Birtaş Ateşoğlu, halk arasında "lenf kanseri" olarak bilinen lenfomanın, gelişen yeni tedaviler sayesinde artık korkulacak bir hastalık olmaktan çıktığını ve erken tanının tedavi başarısını kökten değiştirdiğini belirtti.
Lenfoma Hakkında Temel Bilgiler:
-
Tanım: Bağışıklık sisteminin doğal parçası olan lenf bezlerinden kaynaklanan bir hastalıktır.
-
Alt Tipler: Seksenin üzerinde alt tipi bulunur. Bir kısmı yavaş seyirlidir ve tedavisiz izlenebilir. Hızlı seyirli olanların ise erken tanıyla tedavi edilme oranı çok yüksektir.
-
Tedavi Edilebilir Hastalık: Prof. Dr. Ateşoğlu, lenfomanın tedavi edilebilir bir hastalık olduğunun altını çizdi.
Erken Tanı İçin Dikkat Edilmesi Gereken Belirtiler:
Prof. Dr. Ateşoğlu, lenf bezlerinin enfeksiyon sırasında geçici olarak büyüyebileceğini, ancak aşağıdaki bulguların ihmal edilmemesi gerektiğini vurguladı:
-
Kalıcı Lenf Bezi Büyümeleri: Uzun süren, giderek büyüyen ve kaybolmayan lenf bezleri mutlaka araştırılmalıdır.
-
Gece Terlemeleri: Gece uykudan uyandıracak kadar yoğun terleme.
-
Açıklanamayan Kilo Kaybı: İstemsiz kilo kaybı ve iştah azalması.
-
Ateş: Nedeni açıklanamayan ateşler.
-
Geçmeyen Kaşıntılar.
Bu belirtilerin enfeksiyon bittikten sonra da devam etmesi durumunda mutlaka hekime başvurulması gerekmektedir. Lenfomadan şüphelenmek için ileri yaşta olmak gerekmediği de belirtilmiştir.
Tedavide Yeni Yaklaşımlar ve Umut Veren Gelişmeler:
Lenfoma tedavisinde geçmişte sadece kemoterapi kullanılırken, günümüzde tedavi seçenekleri önemli ölçüde gelişmiştir:
-
Hedefe Yönelik Tedaviler ve İmmünoterapi: Özellikle B hücreli lenfomalarda kullanılan hedefe yönelik ilaçlar ve immünoterapiler (bağışıklık sistemini aktive eden tedaviler) tedavi yaklaşımını değiştirdi. Artık kemoterapi, immünoterapi ile birlikte uygulanıyor.
-
Tedavi Başarısı: Agresif tiplerde, tanı ne kadar erken konulursa tedavi süresi o kadar kısalır ve başarı oranı o kadar yükselir.
-
Kemik İliği Nakli: Bazı agresif tiplerde hastalığın geri gelmesini önlemek amacıyla otolog (kendinden) kök hücre nakli uygulanırken; dirençli ve genç hastalarda allojenik (vericiden) nakil seçeneği gündeme gelebilir.
-
CAR-T Hücre Tedavisi: Kemoterapiye yanıt vermeyen hastalarda CAR-T hücre tedavisi büyük bir umut haline geldi. Prof. Dr. Ateşoğlu, bu gibi yeni tedaviler sayesinde önümüzdeki yıllarda çok daha etkili sonuçlar beklendiğini ifade etti.
Prof. Dr. Ateşoğlu, Türk Hematoloji Derneği'ndeki çalışmalarıyla toplumsal farkındalığı artırmayı ve erken tanının önemini anlatmayı hedeflediklerini sözlerine ekledi.
Gönderen: haber