İşkolik misiniz, Yoksa Tükenmek Üzere misiniz?
Uzmanlardan Önemli Ayırımlar ve Korunma Yolları!
Çalışma hayatının yoğun temposu içinde sıkça duyduğumuz ve karıştırdığımız iki kavram var: işkoliklik ve tükenmişlik sendromu. Uzman Klinik Psikolog Cumali Aydın, bu iki durumun aslında farklı dinamiklere sahip olduğunu belirtiyor ve aralarındaki önemli farklara dikkat çekiyor. Aydın'a göre, işkolik bireyler çalışmaktan heyecan duyarken, tükenmiş kişiler işi düşünmek bile istemeyebilirler.
İşkoliklik ve Tükenmişlik Arasındaki Temel Fark
Uzman Klinik Psikolog Cumali Aydın, işkolikliğin kişinin dinlenmeden, kendine zaman ayırmadan sürekli çalışması ve bunu bir zorunluluk gibi hissetmesi olduğunu ifade ediyor. Buna karşılık, tükenmişlik sendromu ise duygusal yorgunluk, motivasyon kaybı ve işe karşı isteksizlikle kendini gösteren bir çöküş hali.
Aydın, durumu şu örnekle açıklıyor: "Ayşe Hanım her sabah erkenden kalkıp ofise koşa koşa gidiyor ve işten çıktığında dahi mailleri kontrol ediyor, tatildeyken bile aklı işte kalıyor. Bu durum işkolikliğe örnek olarak gösterilebilir. Ama bir sabah yataktan kalkmakta zorlanıyorsa, hiçbir şey yapmak istemiyorsa ve her şey gözünde dağ gibi büyümeye başlıyorsa bu artık tükenmişliğe işaret edebilir."
Her İşkolik Tükenir mi? Her Tükenmiş İşkolik midir?
Cumali Aydın, her işkolik bireyin zamanla tükenmişlik yaşayabileceğini belirtmekle birlikte, bunun kaçınılmaz bir son olmadığını vurguluyor: "Bu, kişinin sınırlarını ne kadar gözettiğiyle ilgilidir."
Önemli bir ayrıma da dikkat çeken Aydın, "Tükenmişlik yaşayan herkesin işkolik olması da gerekmez" diyor. Hemşirelik gibi yoğun ve duygusal emek isteyen mesleklerde çalışan kişilerin, iş saatleri dışında çalışmasalar bile zamanla tükenebileceğini belirten Aydın, "Yani işkoliklik tükenmişliğe yol açabilir ama her tükenmişliğin kaynağı işkoliklik değildir. Bu iki durum arasında bir bağ olsa da, her zaman bire bir örtüşmezler." şeklinde konuşuyor.
İşkolikliğin Tükenmişliğe Zemin Hazırlaması ve İlişkilere Etkisi
İşe aşırı bağlılığın bir noktadan sonra kişinin sağlığını, ilişkilerini ve ruhsal dengesini tehdit edebildiğine dikkat çeken Aydın, uyku sorunları, sinirlilik, sürekli yorgunluk hissi, odaklanma güçlüğü ve keyif alınan aktivitelerden uzaklaşmanın en sık görülen belirtiler olduğunu belirtiyor. İşkolikliğin, bu belirtileri besleyerek tükenmişlik sendromuna zemin hazırladığını ifade ediyor.
Aydın'a göre, işkolik bireyler iş dışında kalan zamanı genellikle boş veya verimsiz olarak değerlendirirler, bu da onları eşleri, çocukları veya arkadaşlarıyla geçirilen zamanlardan uzaklaştırır. Tükenmişlikte ise kişi, yorgunluğundan ötürü sosyal ortamlardan geri çekilir ve içe kapanır. Her iki durumda da ilişkilerde mesafe oluşur ve hem bireyler hem de ilişkiler zarar görür.
Terapi Süreci ve Korunma Yolları
Bir bireyin hem işkolik olup hem de tükenmişlik sendromu yaşaması durumunda terapi sürecinin genellikle iki aşamada ilerlediğini belirten Aydın: "Öncelikle bireyin enerji kaynaklarını yeniden kazanması, yani tükenmişliği hafifletmesi hedeflenir. Sonrasında ise işkolik düşünce kalıplarıyla çalışılır. ‘Çalışmazsam değerli değilim’ ya da ‘Durmak tembelliktir’ gibi inançlar gözden geçirilir."
Psikolojik desteğin, kişiye hem kendini yeniden tanıma hem de hayatına denge kazandırma fırsatı sunduğunu vurgulayan Aydın, "Terapi, sadece semptomları hafifletmek değil, hayatı yeniden yapılandırmak anlamına gelir" uyarısında bulunuyor.
İşkolik bireylerin tükenmişliğe karşı kendilerini koruyabilmeleri için Uzman Klinik Psikolog Cumali Aydın'ın önerileri ise şöyle:
-
Net Sınırlar Çizin: İş ve özel hayat arasındaki sınırların net çizilmesi önemlidir.
-
Molalar Verin ve İzinleri Değerlendirin: Günlük mola vermek, izin günlerini değerlendirmek ve tatil planlamak basit ama etkili adımlardır.
-
"Hayır" Demeyi Öğrenin: Her gelen işi üstlenmemek ve zaman yönetimi konusunda bilinçli davranmak koruyucudur.
-
Belirli Bir Saatte İş Bırakın: Akşamları da çalışan birinin belirli bir saatte bilgisayarını kapatmayı alışkanlık haline getirmesi gerekir.
Bu tür küçük adımların, zamanla tükenmişliğe karşı güçlü bir kalkan oluşturacağını belirten Aydın, sağlıklı bir yaşam dengesi için bu adımların hayati önem taşıdığını vurguluyor.
Gönderen: journal