Rahmetli Neşet Usta derya hata benim günah benim suç benim elim ile içtim derdin zehrini…

İşte 2019 yerel seçimlerinde aday konusunda hata üstüne hata yapan iktidar şimdi bakıyorum ah ile vah ile ömür geçiriyor…

Sen elindeki büyük şehirleri ver sonra da çık şikâyet et halka…

Seçmen her dem sinyal verir derki bak arkadaş yanlış adamlarla yol yürüme sandıkta boyunun ölçüsünü alırım der...

Bu tüm siyasi partiler için geçerlidir…

Şimdiler de bakın sosyal medyada Ak Parti Meclis üyeleri yok efendim su faturaları çok yüksek geldi yok efendim Mansur Bey ve Ekrem Bey diğer muhalefet Belediyeleri çalışmıyor…

Her dem serzenişteler bir bakın seçmen ne demiş de seçmiş bu insanları…

Geçenler de Ankara büyük şehir belediyesinde çalışan bir arkadaşımla hasbihâl ederken nasıl seçtiğiniz muhalefet partisinden Mansur Beyden memnun musunuz diye bir sordum, bin ah işittim!

“İktidara ders verelim, bir de yenilik yapalım istedik. Elimiz kırılaydı da yapmasaydık, bir takım haklarımız gitti alamıyoruz aylardır…” diye serzenişte bulununca dedim ki siz dersi hem iktidara hem de kendinize verdiniz…

Yanlış kararlar insanı yanlışa götürür… 

Mâ’mâfih Bir de hatayı kendinizde arayın sahada sizler nasıl çalıştınız, muhalefet nasıl çalıştı…

Muhalefet sahada yalan dolanlar kırıldı seçim sathında projeler yapıldı mı?  Hayır…

Şimdi iktidar adayları neden kaybetti bunu ne kadar sorgulandı…

Biride çıkıp ta öz eleştiri yapabildi mi bu bölgeye bu adayımız yanlıştı diyebildi mi karar merci’ne? Yoksa “padişahım çok yaşa” larla mı alkışlan dı?

Adayınız iyi olabilir kaliteli olabilir ama seçmenin nazarında adaylar ne kadar ikna ediciydi?

Şikâyet etmeye hakkınız yok beyler muhalefete büyük şehir belediyelerini altın tepside sundunuz. Kimse kusura bakmasın…

Defâatle seçim dönemin de yazdık bakın belediyeler elden gidiyor diye…

Ama kötüyü iyi gösteren bir takım mecralar vardı o dönemde…

Halende aynı şekilde devam ediliyor bazı hatalara…

Ak Partinin içindeki AKP’liler temizlenmediği sürece gerçek Ak Partililer dışarıda kaldığı süre zarfında kaybetmek kaçınılmazdır…

Bilenler biliyor şu son dönemdeki yerel seçimdeki iktidarın ilçe belediyelerdeki meclis üyelerine bir bakın, Allah aşkına ne kadar liyâkatleri var yıllarca Partiye hizmet edenler dışarıda kalmış hiç ilgi ve alakası olamayan meclis üyesi listelerinde…

Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu denir buna…

Bakın toplumda şöyle bir acıma hissi vardır mağdur olana biz acırız destek veririz…

Bırakın popülist siyaseti yapmayın insanlar artık her şeyi görüyor teknoloji çağındayız…

Suçlama karalama işi 80 li yılların siyasetinde kaldı siz hizmet yapın…

Ankara için söylüyorum Pandemi döneminde düzenli bir fatura yazılmadı… Bu da ayrıca büyük bir eksiklik…

Mesela 70 TL fatura gelen bir eve 20 TL fatura geldi birkaç ay sonra bunlar birikti bu son dönem faturada tek fatura olarak sayaçlar okununca faturalar şişti… Parası olmayan dar gelirli ve orta direk aile bunun altından nasıl kalksın…

Tamam kullanmış faturada sayaç üstü tutuyor lâkin bunun tedbirini siz neden almadınız yöneten sizsiniz…

Hatamı bu hata madem öyle bunu ikiye yaysaydınız masa başın da oturmayla yüksek maaşlar almayla bu iller böyle yönetilmez…

Hangi çağda yaşıyoruz da insanları bu mevsimde su kuyruklarına mahkûm ediyorsunuz… Bumu dur Metropol şehrin yönetimi…

Sahaya inin insanları dinleyin çarşı pazar gezin fiyatları bir kontrol edin…

Kavgayı bırakın bulunduğunuz şehirlere hizmet edin… Birbirinizi suçlamaktan iş yapmaya vaktiniz kalmıyor…

Ama yine söylüyorum sandık riske giriyor…

Fuzûlî’nin dediği gibi söylesem tesiri yok sussam gönül razı değil…

Ümit ediyorum bu öz eleştirimi sündürüp kırpıp saçmalayanlar olacaktır gerek iktidarın Akp’lileri gerekse batı hayranı muhalefetçikler… Demedi demeyin…

Çünkü Bu ülkede kraldan çok kralcı siyaset yapan bir mecra var…

Hatırlatayım istedim malum hafıza-i beşer nisyân ile ma’lûldür… Vesselâm…